islami hassasiyet
Cumartesi, Kasım 26, 2005
  [islami-hassasiyet] bilelim bu manzaraları amma alışmayalım mı!!?


Homer Simpson mahkemelik 26.11.2005 sabah gazetesi

Rus avukat İgor Smikov, çizgi dizi ''Simpsons''ın oğlunun
ahlakını bozduğu gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne
(AİHM) başvurmayı planlıyor.

Rus RIA-Novosti ajansının haberine göre, Smikov, dünyanın birçok
ülkesinde ilgiyle izlenen programı ''gaddarlık, uyuşturucu,
eşcinsellik ve şiddet propagandası'' yaymakla suçladı.

Yerel Rus mahkemesine başvuran ve davası reddedilen Smikov, davayı
Strasbourg'daki AİHM'ye götürmeye karar verdi. Çizgi dizinin
televizyonda geç saatte yayınlanmasını talep eden Smikov, 9
yaşındaki oğlu dahil ailesinin ahlaki zararı için 300 bin ruble
(10 bin dolar) tazminat istiyor.

Rusya'da mart ayında da aşırı milliyetçi Liberal Demokratik Parti
milletvekilleri Kültür Bakanlığı'ndan ''Simpsons'' dizisinin
yasaklanmasını istemiş, ancak bu çabalarında başarılı
olamamışlardı. TNS Gallup araştırma şirketine göre, Rusya'da
''Simpsons'' çizgi dizisini izleyenlerin yarısından fazlasını 4
ile 18 yaş arasındaki kuşak oluşturuyor. ''Simpsons'' çizgi
dizinin konusu, baba Homer, anne Marge, çocukları Bart, Lisa ve
Maggie etrafındaki günlük olaylardan oluşuyor.

(AA)
Aynı haberi Milliyet gazeteside yayınlamış. ve aşagıdaki haberler

KUTAY: MİLLİYETİN HABERİ YALAN

Rektör Yücel Aşkın'ın tedavi gördüğü Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi
Anabilimdalı'nın Başkanı Yrd. Doç. Veysel Kutay, Milliyet'in
dünkü manşetindeki "Rektör yavaş yavaş tükeniyor" haberine isyan
etti.
Vakit'e konuşan Yrd. Doç. Kutay, Milliyet gazetesinin dünkü
manşetinde yeralan ve Aşkın'ın durumunun ciddi olduğuna yönelik
haberin gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Kutay, "Milliyet'te
çıkan haberde rektörün sağlık durumu ile ilgili yalan yanlış
bilgilere yer verilmiş. Bu bizi sinirlendirdi ve üzdü. 15 gündür
anabilimdalımız yoğun bakımında yatan Yücel Aşkın'ı yakından
takip ediyorum, yanına giren 3-5 doktordan biriyim ama bir defa bile
ağladığını, sızladığını ve anlamsız hareketler yaptığını
görmedim. Kendisi rahatlıkla konuşabiliyor, gezebiliyor hatta kitap
bile okuyabiliyor. Eşi ile günde 10 dakika görüşüyor. Milliyet
öyle şeyler yazmışki o tepkileri ancak bir şizofren verebilir"
dedi.

Vakit'e konuşan İsveç'in ünlü turizm kenti Östersund'un Belediye
Konseyi Başkanı Bengt Marsh, Türkiye'deki "ayyaşları" rahatsız
edici sınırlamalarından dolayı bazı belediye başkanlarını hedef
gösteren kartel gazeteleri için ibretlik açıklamalarda bulundu.
Bir eğlence ve turizm merkezi konumundaki Östersund'da bile
belediyeye ait hiçbir tesiste içki içilmediğine dikkat çeken
Marsh, şunları söyledi: "Yerel idarenin kontrolündeki sosyal
tesislerde yahut restoranlarda içki içilmesini hoş karşılamak,
toplum önünde içkiyi reklam etmek olur. Böyle bir duruma müsaade
etmek demek, devletin kendi eliyle kendi vatandaşını sarhoş etmesi
demektir. Devlet kendi eliyle kendi vatandaşını sarhoş etmez.
Verimli bir devlet, vatandaşından zinde ve bilinci yerinde olmasını
bekler. İnsanlar özel mekânlarda içki kullanabilirler. Ancak,
topluma hizmet vermekle yükümlü olan bir belediye, vatandaşına
içki satmaz. Bunu teşvik etmez. Türkiye'deki bazı belediye
başkanlarının alkollü içkiyle ilgili bazı sınırlamalar
getirmesinden dolayı eleştirildiğini biliyorum. Ancak,
meslektaşlarımın bu sınırlamaları bence, temiz toplum
anlayışıyla bağdaşmaktadır. Belediyenin içki sattığı bir
model, temiz toplum arayışına uygun değildir."

 




<< Home

ARCHIVES
Kasım 2005 / Aralık 2005 / Ocak 2006 / Şubat 2006 / Mart 2006 / Nisan 2006 / Mayıs 2006 / Haziran 2006 /


Powered by Blogger