islami hassasiyet
Çarşamba, Kasım 30, 2005
  [islami-hassasiyet] Bu kartel doymaz
BU KARTEL DOYMAZ

Hürriyet'in, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a yönelik saldırgan tavrının altında "menfaat" olabileceğini ortaya koyan dünkü haberimiz, geniş yankıya yol açtı... Bugün de "tehdit"lere maruz kalan bakanlar konuşuyor
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın eşi Semiha Hanım'ın ayrı bir masada yemek yerken çekilmiş görüntüsünü kullanarak saldırıya geçen Hürriyet'in bu tavrına, kadın-erkek eşitliğine verdiği önemin değil de, birtakım menfaatlerin kesilmesinin veya birtakım menfaatlerin de kesilme ihtimalinin kuvvetlenmesinin yol açtığını gündeme getiren dünkü manşetimiz büyük ilgi uyandırdı.
ONLAR DA TEHDİT EDİLDİ
Kartel yayınlarının büyük ölçüde "hortumlama ameliyesiyle" ilişkili olduğunu söyleyenler kervanına, "Beni de böyle yemişlerdi" diye Ulaştırma eski Bakanı Enis Öksüz'den sonra, Devlet eski Bakanı Teoman Rıza Güneri, İçişleri eski Bakanı Saadettin Tantan ve İstanbul İl Milli Eğitim eski Müdürü Naci Akay da katıldı. Vakit'e konuşan her üç isim, "Bu medyayı doyurmak mümkün değil. Ne kadar verseniz, fazlasını isterler. Veremediğiniz nokta geldiğinde de, icabınıza bakmak için ellerinden geleni yaparlar" görüşü etrafında birleştiler
VERMEKLE BİTMEZ!..
Devlet eski Bakanı Teoman Rıza Güneri, Refahyol döneminde bu tür gazetelerin hortumlarını kestikleri için çok yoğun tehditler aldıklarını ve sayısız asparagasın mağduru haline geldiklerini söyledi. Güneri, şöyle devam etti: "Bugün bazı bakanlara gözdağı olsun diye hücum edildiğini görüyoruz. Bu tip medya gruplarının en büyük gelir kaynağı, iç borçlanmadan kaynaklanan haksız faiz gelirleridir. Biz o zaman faiz gelirlerini büyük ölçüde kısıtladık, bu tür medya gruplarına sağlanan haksız teşviklerin önüne geçtik. Bundan dolayı büyük tehditler aldık. Hakkımızda, asparagas haberler yapıldı. Bilhassa medya sahiplerinin başka işle uğraşmamasına ilişkin düzenlemeler yapıyorduk, bundan dolayı hücum ettiler. Bugün bakıyoruz, Ulaştırma Bakanı'na ve eşine bir fotoğrafı bahane ederek nasıl hücum ediyorlar! Siz bu medyaya bir gün destek verirsiniz, iki gün destek verirsiniz. Dediklerini yaparsınız, günün birinde vermeyecek olursanız, iş biter. O an, sizi yıkmak için uğraşırlar. Yani, bunları vere vere memnun etmek, kalıcı bir memnuniyet sağlamak mümkün değil. Bir verdiniz mi sürekli olarak vereceksiniz."
TANTAN: YILDIRIM'A DA ÇIKAR
İLİŞKİLERİNDEN DOLAYI VURUYORLAR!
İçişleri eski Bakanı Sadettin Tantan, medya gruplarının çıkarları doğrultusunda yaptıkları yayınlarda gizli ve açık tehditler bulunduğunu belirterek, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'la ilgili haberlerin de bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Tantan, "Başka çıkarlar için bazı kişilere zorlama yorumlarla yüklenilmesi, onların kötü adam olarak gösterilmesi artık vaka-yı adiyeden oldu. Türkiye'de ekonomik güç, siyasi bağımlılığı da getiriyor. O yüzden bu tür gündemleri görmeye devam edeceğiz" dedi.
Tantan, "Türk basınını iyi takip ettiğimizde, bu tip açık ve kapalı tehditleri çok iyi görebiliriz. Bu tehditleri fark ettiğimizde, ilişkiler ağını da görebiliriz. Bilgi savaşında halkımız kaybediyor. Halkın beyni bilgi kirliliğine kurban gidiyor. Yüksek iletişim teknolojilerini, bilgi savaşının önemli bir malzemesi olarak kullanıyorlar. Ahlâktan, inançtan yoksun yayınlar, zihinleri toplumu çökertiyor" diye konuştu.
AKAY: İŞİN ARKASINDA ÖZKÖK VARDI
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü döneminde, Hürriyet gazetesinin hakkında "irtikap" suçlamasında bulunduğu Naci Akay da şunları söyledi: "Beni öyle bir hedef aldılar ki, anlatamam. Hakkımda tam 41 adet asparagas haber yaptılar. Bunların birçoğuyla ilgili olarak mahkemelerden tekzip kararı çıkarttım. Büyük bölümünü kullanmadılar. Biz, hakkımızdaki irtikap suçlamalarından aklandık. O zaman, bir Yıldırım Çavlı, bir Emine Gümüş üzerime geliyordu. Ama işin arkasında esas olarak Ertuğrul Özkök var. Bizden kendileri ve yakınları için birtakım talepleri oldu. Bazı yakınları Milli Eğitim ihalelerinde iş almak istiyordu, bazı kanunsuz talepler oluyordu. Biz de, sorumluluk sahibi olduğumuz için bunlara hayır diyorduk. Öğrenci servis işinde büyük tartışmalar oldu. Bu gruptan bazıları, yakınları adına, öğrenci servis işinde öncelik almaya, ayrıcalık sağlamaya çalıştılar. Olumlu karşılık vermedik. Tehditlere aldırmadık, ama sonunda böyle bir yaylım ateşinin mağduru olduk. Sonuçta aklandık, ama çok yıprandık. Aile hayatımız altüst edildi, sırf beklentilerine cevap vermedik diye!.."

Kaynak : http://www.radyovakit.com/
 




<< Home

ARCHIVES
Kasım 2005 / Aralık 2005 / Ocak 2006 / Şubat 2006 / Mart 2006 / Nisan 2006 / Mayıs 2006 / Haziran 2006 /


Powered by Blogger